İzmir Büyükşehir Belediyesi, kenti depremlere karşı daha güvenli ve dirençli hale getirmek amacıyla yeni Deprem Master Planı çalışmalarını başlattı. Bilimsel veriye dayalı ve çok disiplinli bir yaklaşımla hazırlanacak plan için DEÜ ve İYTE ile yapılan iş birliği protokolü, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın katıldığı törenle imzalandı. Törende konuşan Başkan Tugay, “Bu çalışma tamamlandıktan sonra İzmir halkına, yerel yönetimlere, İzmir’deki diğer kurumlara yapılmış en büyük iyiliklerden biri olacak” dedi. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi, yeni Deprem Master Planı ile yalnızca olası depremlerde oluşabilecek hasarları azaltmayı değil; kentin yaşam kalitesini yükselten, doğayla uyumlu ve uzun vadede sürdürülebilir bir dirençli kent modeli oluşturmayı hedefliyor. 

İzmir’in yaşam kalitesini yükselten, doğayla uyumlu ve uzun vadede sürdürülebilir bir dirençli kent modeli oluşturmayı hedefleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, yeni Deprem Master Planı için çalışmalara başladı. Hazırlanacak Deprem Master Planı’nın iş birliği protokolü; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz ile İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran’ın yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zeki Yıldırım, projede yer alan akademisyenler ve İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratlarının katıldığı törenle imzalandı. Bütüncül ve önleyici bir yol haritası sunan Deprem Master Planı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2025–2029 Stratejik Planı’nda yer alan “Çoklu Krizlere Dirençli Kent Belediyeciliği” hedefiyle uyumlu olarak hazırlanıyor. 

Deprem Master Planı için bazı ön çalışmalar yaptık”

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’ndeki törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, tarihi bir gün yaşandığını söyledi. İzmir’de depreme yönelik çalışmaların, Birleşmiş Milletler tarafından yürütülen RADIUS Projesi kapsamında 1998 yılında başlatıldığını anımsatan Başkan Tugay, “O günden bu güne bir master planı yapılmadı. Biz bunun çok önemli bir eksik olduğunu biliyorduk. Deprem Master Planı için bazı ön çalışmalar yaptık. Herkes biliyor ki İzmir’de Ege Bölgesi’nde deprem riski var” dedi. 

“Şu anda alınmış bir mesafe var”

İzmir’in yer yapısının, fayların ve mevcut yapıların riskinin ayrıntılı olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Tugay, “Belediye özellikle 30 Ekim depreminden sonra bazı çalışmalar yaptı. Şu anda alınmış bir mesafe var. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi ailesi olarak şunu biliyoruz ki İzmir’in tamamının her türlü risk açısından mümkün olan en kapsamlı ve doğru şekilde değerlendirilmesi lazım. Buna altyapıyı da dahil edeceğiz. Bundan sonraki imar planlamasını da dahil edeceğiz” diye konuştu. 

“Bundan sonrasının çok daha iyi olacağına inanıyorum”

Bu çalışmaların son derece önemli olduğuna değinen Başkan Dr. Cemil Tugay, şunları söyledi: “Bu çalışmanın tamamlanması, İzmir halkına, yerel yönetimlere, İzmir’deki diğer kurumlara yapılmış en büyük iyiliklerden biri olacak. Belirsizlikler, kafa karışıklıkları hepsi giderilmiş olacak. Biz her iki üniversitemiz ile gurur duyuyoruz. Bugüne kadar çok iyi niyetle herkes pek çok çaba gösterdi. Ama bundan sonrasının çok daha iyi olacağına gerçekten inanıyorum. Bugüne kadar şehre verdiğiniz katkılar için teşekkür ediyorum. Ne mutlu ki bu şehirdeyiz. Bu planı neden yaptığımızı hatırlamak için sadece 30 Ekim depreminde yaşadığımız acıyı düşünmemiz yeter. Yeni bir yıla giriyoruz. Ne 2026 ne de sonrası bize bu tür acıları yaşatsın. Ama sadece ‘inşallah’ demekle olmuyor. Burada ‘Kime görev düşüyor’ derseniz, işte tam olarak o heyetle birlikteyiz. Buradan İzmir’e dair bir güven duygusunun, herkese iyi hissettiren bir duygunun çıkacağına da eminim. Hem bugüne kadar yaptıklarımız hem de bundan sonrası için her birinize çok çok teşekkür ediyorum.” 

“Bu çalışmalarda yer almaktan mutluluk duyduk”

DEÜ Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz da üniversite olarak deprem araştırmalarıyla ilgili, böyle bir iş birliği anlaşmasının tarafı olmaktan dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını belirtti. Yılmaz, “DEÜ, Türkiye’de depremle ilgili bölümlerin komple yer aldığı çok az sayıdaki üniversiteden biri. Üniversitemizde Deprem Araştırma Uygulama Merkezi’miz var. Fakat bu araştırma merkezimizin yetersiz kaldığını düşünüyoruz. Bunu daha ileriye taşımak gibi bir düşüncemiz var. Bu araştırma merkezini tıpkı Boğaziçi Üniversitesi’nin Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü gibi bir konseptle enstitüye çevirmek gibi bir gidişimiz olacak. Bu merkez deprem araştırmaları ve deprem riskini azaltmaya yönelik araştırmalar için bir araştırma uygulama enstitüsü olarak düşünülüyor. Yani sadece deprem olduktan sonra araştıran değil, risk azaltmaya yönelik çalışmaları ve teknolojileri de araştıran, geliştiren, uygulayan bir enstitü olmasını istiyoruz. Bu vesile ile İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde yürütülen çalışmaların bir parçası olmaktan milletimiz, ülkemiz, güzel İzmir’imiz adına da memnuniyet duydum” dedi. 

“Yapacağımız bilimsel çalışmalar bir başarı hikayesi, bir model proje olur

İYTE Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran ise doğal afetlerin hayatın bir parçası olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Aslında doğal afetler öldürmüyor. Tıpta nasıl önleyici tıp varsa doğal afetlerde de önleyici, akılcı, bilimsel yöntemler benimsenirse can kayıplarını, dolayısıyla acılarımızı azaltabileceğimiz bir denklem kurgulayabiliriz. 30 Ekim depreminde 117 insanımızı kaybettik. 6 Şubat depremi bütün dünya için aslında bir tecrübe oldu. İzmir için böyle bir çalışmanın büyükşehir belediyemiz ve Türkiye’nin çok kıymetli iki üniversitesi ile gerçekleştiriyor olması çok kıymetli. Umarım yapacağımız çalışmalar, alacağımız önlemler can kaybı olmaksızın bu doğal afetleri aşabileceğimiz bir süreci bizlere yaşatır. Umarım burada gerçekleştirdiğimiz bu toplantı, attığımız imzalar, daha da önemlisi yapacağımız bilimsel çalışmalar bir başarı hikayesi, bir model proje olur ve Türkiye’nin bütün kentlerinde de benzer uygulamaları hep birlikte gözlemleriz. Bu sürece öncülük ettiği için çok kıymetli başkanımıza, rektörümüze ama asıl projeyi yapacak olan siz değerli bilim insanlarımıza gönülden teşekkür ediyorum. Var olun.”

Koordinasyon kurulu oluşturuldu

Deprem Master Planı için Koordinasyon Kurulu oluşturuldu. Buna göre proje, DEÜ ile İYTE yürütücülüğünde yapılacak. Projenin koordinatörlüğünü DEÜ’den Prof. Dr. Özgür Özçelik üstlenirken; proje yürütücüleri ise DEÜ’den Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Prof. Dr. Serhan Tanyel ile Prof. Dr. Hilmi Evren Erdin; İYTE’den Prof. Dr. Nurhan Ecemiş, Prof. Dr. Cemalettin Dönmez ve Prof. Dr. Engin Aktaş olarak belirlendi. 

Tüm veriler tek çatı altında toplanacak

Deprem Master Planı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2025–2029 Stratejik Planı’nda yer alan “Çoklu Krizlere Dirençli Kent Belediyeciliği” hedefiyle uyumlu olarak hazırlanıyor. Bu kapsamda İzmir’in afetlere karşı hazırlıklı, güvenli ve yaşam kalitesi yüksek bir kent haline getirilmesi amaçlanıyor. Planın bilimsel altyapısı için yapı stoku envanteri, depremsellik ve tsunami araştırmaları, mikrobölgeleme etüt çalışmaları tamamlandığında, güvenli kent planlaması için gerekli tüm veriler tek çatı altında toplanmış olacak.

Yeni Master Planı bütüncül ve önleyici bir yol haritası sunuyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi, güncel riskler, değişen iklim koşulları ve artan kent nüfusu doğrultusunda yeni bir Deprem Master Planı hazırlıyor. Yeni planın, olası bir deprem öncesinde İzmir’de alınması gereken tüm önlemleri eşgüdüm içinde ele alan ana strateji belgesi olması hedefleniyor. Plan kapsamında; yapılması gereken çalışmalar, birbirini tamamlayan bağımsız proje paketleri halinde tanımlanacak ve kentin tüm bileşenlerini kapsayan bütüncül bir yapı oluşturulacak.

8 ana başlıkta bilimsel çalışma

Deprem Master Planı için oluşturulan Koordinasyon Kurulu ile çalışmalar, İzmir’deki üniversitelerde görev yapan akademisyenlerin yürütücülüğünde ilerliyor. Plan kapsamında 8 ana başlıkta çalışma yürütülecek. Çalışma alanları; jeolojik, jeofizik ve geoteknik unsurlar ile deprem tehlikesinin belirlenmesi, üstyapı ve altyapı unsurları ve deprem riski açısından değerlendirilmesi, deprem bilgi altyapısının geliştirilmesi, şehir planlama ve imar uygulamaları, hukuki ve idari düzenlemeler, mali kaynak ve finansman modelleri, eğitim, bilinçlendirme ve sosyal hazırlık çalışmaları ile deprem risk yönetimi modelinin geliştirilmesi başlıkları olarak belirlendi. 

Hedef sadece hasarı azaltmak değil, yaşam kalitesini yükseltmek

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Deprem Master Planı ile yalnızca olası depremlerde oluşabilecek hasarları azaltmayı değil; kentin yaşam kalitesini yükselten, doğayla uyumlu ve uzun vadede sürdürülebilir bir dirençli kent modeli oluşturmayı hedefliyor. 

İzmir’in deprem hazırlığında 25 yıllık birikim

İzmir’de depreme yönelik kapsamlı çalışmalar, Birleşmiş Milletler tarafından yürütülen RADIUS Projesi kapsamında 1998 yılında başladı. Dünyada projeye başvuran 58 kent arasından seçilen 9 şehirden biri olan İzmir, Türkiye’de bu alanda öncü kentler arasında yer aldı. Boğaziçi Üniversitesi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan protokol doğrultusunda yürütülen çalışmalar sonucunda İzmir Deprem Master Planı 1999 yılında tamamlanmıştı. İzmir Deprem Master Planı’nın 2026 yılı içinde tamamlanması öngörülüyor. 

Deprem araştırmaları sürüyor

Kenti afetlere dirençli hale dönüştürmek isteyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, kara ve denizde fay hatlarına yönelik yürüttüğü araştırmaların yanı sıra, şimdiye kadar 94 bini aşkın yapının envanterini çıkardı. Mikrobölgeleme çalışmaları kapsamında 1 milyon 113 bin hektar alanda jeolojik etütler tamamlandı. Yine İzmir genelinde belirlenen 71 barınma alanı ve 2 bin 425 toplanma alanının alt yapısına yönelik çalışmalar sürüyor. Yapı envanteri, zemin çalışmaları, kara ve denizde yapılan depremsellik araştırmaları, kente dair önemli verilerin elde edilmesini sağlıyor. Tüm veriler Deprem Master Planı’na altlık oluşturacak.